9786053994091
420259
https://www.tdedkitap.com/anayasalcilik-ve-demokrasi
Anayasalcılık ve Demokrasi
24.00
Anayasalcilik ile demokrasi, günümüzde en çok tartisilan, aralarindaki iliskiler bakimindan çagdas demokrasilerde teorik ve felsefi düzeyde gerilimlere yolaçabilen kavramlardir. Ancak bu gerilimlere ragmen anayasal demokrasiler, tarih boyunca bu iki kavrami bagdastiracak mekanizmalari gelistirmis, çogunluk iktidarini sinirlamis, bireyi devlete karsi koruyan sistemleri olusturabilmistir. Elbette ki, bunlarin basinda temel bir fikir olan kuvvetler ayriligi gelmektedir. Bu ilke zaman içinde farkli anlamlar kazanmis olsa da, korumus oldugu öz; yargi organinin siyasal organlar karsisinda süregelen bagimsizligidir.
Türkiye'de anayasa hukukunun önde gelen isimlerinden olan Prof. Dr. Ergun Özbudun, Anayasalcilik ve Demokrasi adli bu eserinde, iki kavram arasindaki gerilimin tarihsel kökenini temel alarak, karsit ilkelerin dengelenebilecegini, bunlarin da toplumlarin gelisimi ile bagdastirilabilecegini ele aliyor. Özbudun, yasadigimiz toplumda da sürekli tartisilan, hele günümüz Türkiyesi'nin siyasal yasaminda adeta degismez gündem maddesi olan konuyu incelerken, ülkemizin hâlâ anayasalcilik ile demokrasi arasindaki makul ve ölçülü dengeyi saglayacak mekanizmalari olusturamamis oldugu sonucuna variyor.
Gerçekten, Türkiye'de yakin zamanlara kadar anayasalcilik ve onun getirdigi yasal araçlar; uzun yillar askerî ve bürokratik yapilara, seçilmislerin iktidar organlarinin hareketini sinirlama hakki gibi görülmüs, ayni zamanda, geçmiste yasanan askeri darbelerin gerekçesi olarak da gösterilebilmistir.
Özbudun'a göre, bugün iki ilke arasinda gidip, gelen sarkacin ucu diger yöne, anayasal denge ve mekanizmalarin görmezlikten gelindigi ve zayiflatildigi tarafa dogru bilinçli olarak çevrilmis bulunmaktadir. Oysa saglikli ve sürdürülebilir, çagdas bir demokratik rejim ancak bu iki temel unsurun makul ve ölçülü dengesinden geçmelidir. Yazarin bu özlü çalismasi, demokrasi içinde gelisecek vatandaslik ve anayasa bilincine önemli bir katki sunmaktadir.
Türkiye'de anayasa hukukunun önde gelen isimlerinden olan Prof. Dr. Ergun Özbudun, Anayasalcilik ve Demokrasi adli bu eserinde, iki kavram arasindaki gerilimin tarihsel kökenini temel alarak, karsit ilkelerin dengelenebilecegini, bunlarin da toplumlarin gelisimi ile bagdastirilabilecegini ele aliyor. Özbudun, yasadigimiz toplumda da sürekli tartisilan, hele günümüz Türkiyesi'nin siyasal yasaminda adeta degismez gündem maddesi olan konuyu incelerken, ülkemizin hâlâ anayasalcilik ile demokrasi arasindaki makul ve ölçülü dengeyi saglayacak mekanizmalari olusturamamis oldugu sonucuna variyor.
Gerçekten, Türkiye'de yakin zamanlara kadar anayasalcilik ve onun getirdigi yasal araçlar; uzun yillar askerî ve bürokratik yapilara, seçilmislerin iktidar organlarinin hareketini sinirlama hakki gibi görülmüs, ayni zamanda, geçmiste yasanan askeri darbelerin gerekçesi olarak da gösterilebilmistir.
Özbudun'a göre, bugün iki ilke arasinda gidip, gelen sarkacin ucu diger yöne, anayasal denge ve mekanizmalarin görmezlikten gelindigi ve zayiflatildigi tarafa dogru bilinçli olarak çevrilmis bulunmaktadir. Oysa saglikli ve sürdürülebilir, çagdas bir demokratik rejim ancak bu iki temel unsurun makul ve ölçülü dengesinden geçmelidir. Yazarin bu özlü çalismasi, demokrasi içinde gelisecek vatandaslik ve anayasa bilincine önemli bir katki sunmaktadir.
Anayasalcilik ile demokrasi, günümüzde en çok tartisilan, aralarindaki iliskiler bakimindan çagdas demokrasilerde teorik ve felsefi düzeyde gerilimlere yolaçabilen kavramlardir. Ancak bu gerilimlere ragmen anayasal demokrasiler, tarih boyunca bu iki kavrami bagdastiracak mekanizmalari gelistirmis, çogunluk iktidarini sinirlamis, bireyi devlete karsi koruyan sistemleri olusturabilmistir. Elbette ki, bunlarin basinda temel bir fikir olan kuvvetler ayriligi gelmektedir. Bu ilke zaman içinde farkli anlamlar kazanmis olsa da, korumus oldugu öz; yargi organinin siyasal organlar karsisinda süregelen bagimsizligidir.
Türkiye'de anayasa hukukunun önde gelen isimlerinden olan Prof. Dr. Ergun Özbudun, Anayasalcilik ve Demokrasi adli bu eserinde, iki kavram arasindaki gerilimin tarihsel kökenini temel alarak, karsit ilkelerin dengelenebilecegini, bunlarin da toplumlarin gelisimi ile bagdastirilabilecegini ele aliyor. Özbudun, yasadigimiz toplumda da sürekli tartisilan, hele günümüz Türkiyesi'nin siyasal yasaminda adeta degismez gündem maddesi olan konuyu incelerken, ülkemizin hâlâ anayasalcilik ile demokrasi arasindaki makul ve ölçülü dengeyi saglayacak mekanizmalari olusturamamis oldugu sonucuna variyor.
Gerçekten, Türkiye'de yakin zamanlara kadar anayasalcilik ve onun getirdigi yasal araçlar; uzun yillar askerî ve bürokratik yapilara, seçilmislerin iktidar organlarinin hareketini sinirlama hakki gibi görülmüs, ayni zamanda, geçmiste yasanan askeri darbelerin gerekçesi olarak da gösterilebilmistir.
Özbudun'a göre, bugün iki ilke arasinda gidip, gelen sarkacin ucu diger yöne, anayasal denge ve mekanizmalarin görmezlikten gelindigi ve zayiflatildigi tarafa dogru bilinçli olarak çevrilmis bulunmaktadir. Oysa saglikli ve sürdürülebilir, çagdas bir demokratik rejim ancak bu iki temel unsurun makul ve ölçülü dengesinden geçmelidir. Yazarin bu özlü çalismasi, demokrasi içinde gelisecek vatandaslik ve anayasa bilincine önemli bir katki sunmaktadir.
Türkiye'de anayasa hukukunun önde gelen isimlerinden olan Prof. Dr. Ergun Özbudun, Anayasalcilik ve Demokrasi adli bu eserinde, iki kavram arasindaki gerilimin tarihsel kökenini temel alarak, karsit ilkelerin dengelenebilecegini, bunlarin da toplumlarin gelisimi ile bagdastirilabilecegini ele aliyor. Özbudun, yasadigimiz toplumda da sürekli tartisilan, hele günümüz Türkiyesi'nin siyasal yasaminda adeta degismez gündem maddesi olan konuyu incelerken, ülkemizin hâlâ anayasalcilik ile demokrasi arasindaki makul ve ölçülü dengeyi saglayacak mekanizmalari olusturamamis oldugu sonucuna variyor.
Gerçekten, Türkiye'de yakin zamanlara kadar anayasalcilik ve onun getirdigi yasal araçlar; uzun yillar askerî ve bürokratik yapilara, seçilmislerin iktidar organlarinin hareketini sinirlama hakki gibi görülmüs, ayni zamanda, geçmiste yasanan askeri darbelerin gerekçesi olarak da gösterilebilmistir.
Özbudun'a göre, bugün iki ilke arasinda gidip, gelen sarkacin ucu diger yöne, anayasal denge ve mekanizmalarin görmezlikten gelindigi ve zayiflatildigi tarafa dogru bilinçli olarak çevrilmis bulunmaktadir. Oysa saglikli ve sürdürülebilir, çagdas bir demokratik rejim ancak bu iki temel unsurun makul ve ölçülü dengesinden geçmelidir. Yazarin bu özlü çalismasi, demokrasi içinde gelisecek vatandaslik ve anayasa bilincine önemli bir katki sunmaktadir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.