Akışı Olmayan Sular

Stok Kodu:
9789750733789
Sayfa Sayısı:
232
Baskı:
14
Basım Tarihi:
2017-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%20 indirimli
220,00TL
176,00TL
9789750733789
456725
Akışı Olmayan Sular
Akışı Olmayan Sular
176.00
Pınar Kür, öykülerini bir yapı ustasının dikkatiyle kuran yazarlarımızdan. Edebiyatın her şeyden önce bir yapı sorunu olduğunu bilen, dağınık anlık izlenimlerin kolay şiirselliğine kendini kaptırmayan bir kurgu ustası. Pınar Kür'ün öykülerindeki şiirsellik, özellikle öyküler okunup bitirildikten sonra tadına varılan bir kusursuzluktan kaynaklanıyor. Bu öyküleri okuduğunuzda, yalnızca belli öykü kişilerinin aşklarına, acılarına, yaşamlarına değil, iyi edebiyat alanına giren bir yazarlık çabasına da tanık olacaksınız. Onun öykülerinin en belirgin özelliklerinden biri de zamana karşı dayanıklı oluşlarıdır.

Eski günlerden ne zaman söz açsa, yalıdaki yaşamı bir masal anlatırcasına anlatmaya koyulsa bana, her şeyden, herkesten çok “Pertev Ağbi” ile ilgili anılar aktarması, kendisiyle ilgili hiçbir “aşk”ı araya katmaması, evlenmemişliği –“Hanımefendiden ayrılamazdım”– kafamda geliştirdiğim umutsuz sevgi imgesini pekiştiren öğelerdi. Ama inancımı doğrulayan, her şeyden çok Enise Abla'nın hep yumuşak bakan ela gözlerinin Pertev Bey'e bakarken daha bir ışıltılı yumuşamalarıydı.
Pınar Kür, öykülerini bir yapı ustasının dikkatiyle kuran yazarlarımızdan. Edebiyatın her şeyden önce bir yapı sorunu olduğunu bilen, dağınık anlık izlenimlerin kolay şiirselliğine kendini kaptırmayan bir kurgu ustası. Pınar Kür'ün öykülerindeki şiirsellik, özellikle öyküler okunup bitirildikten sonra tadına varılan bir kusursuzluktan kaynaklanıyor. Bu öyküleri okuduğunuzda, yalnızca belli öykü kişilerinin aşklarına, acılarına, yaşamlarına değil, iyi edebiyat alanına giren bir yazarlık çabasına da tanık olacaksınız. Onun öykülerinin en belirgin özelliklerinden biri de zamana karşı dayanıklı oluşlarıdır.

Eski günlerden ne zaman söz açsa, yalıdaki yaşamı bir masal anlatırcasına anlatmaya koyulsa bana, her şeyden, herkesten çok “Pertev Ağbi” ile ilgili anılar aktarması, kendisiyle ilgili hiçbir “aşk”ı araya katmaması, evlenmemişliği –“Hanımefendiden ayrılamazdım”– kafamda geliştirdiğim umutsuz sevgi imgesini pekiştiren öğelerdi. Ama inancımı doğrulayan, her şeyden çok Enise Abla'nın hep yumuşak bakan ela gözlerinin Pertev Bey'e bakarken daha bir ışıltılı yumuşamalarıydı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat