Akifname

Stok Kodu:
9789756335543
Sayfa Sayısı:
600
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%20 indirimli
160,00TL
128,00TL
9789756335543
491943
Akifname
Akifname
128.00
Önceden hazırlandığı halde Yayını en sona kalan Hasan Basri Çantay'ın Akifnâme'si; Eşref Edip'in (2 cilt) ve Midhad Cemal'in Mehmet Akif'leri; bu dört büyük cilt, Akif hakkında bugün en temel kaynaklarımız arasında sayılırlar. Dolayısıyla bu dört cilt, Akif konusunda yapılacak her türlü çalışmalar için, sağlam birer hazine değerindedirler. Kaldı ki bu husus, bugünden geriye bakarak çıkarılan bir sonuç olmayıp, daha 1939 şartlarında farkına varılmış bir kaziyye hükmündedir.

Rahmetli Osman Nuri Ergin ise bir yazısında,bu çalışmaların her birini, birer “irfan abidesi” olarak telâkki eder. Sonra da bunları, Mehmet Akif'in Edirnekapı'daki mezarının başına, dört sütun hâlinde diker.

Merhum Nurettin Topçu'nun; “Edebiyat ve sanat tarihimizde Akif'in yeri, derinlikte Yunus'ların ayakucunda ise de, azametle parlaklıkta Fuzûlî'lerle Sinan'ların başucundadır. Akif, yalnız yirminci asrın Müslüman-Türk şairi değil, dokuz yüz yıllık tarihimizin en yükseklerde duran terennümcüsüdür. O koca bir tarihin türbedârıdır.” Diye anlatmaya çalıştığı

Akifname bir yönüyle Mehmet Akif'e dair hatıraları, bir yönüyle de Akif'i tanıyan, seven, sevmeyen geniş bir çevrenin intibâlarını ihtiva eder. Ayrıca eser, Hasan Basri Çantay gibi âlim bir kişiliğin şahitlik ettiği, fakat kırılmalar şeklinde devam eden uzun bir dönemin de aynası mesabesindedir.
Önceden hazırlandığı halde Yayını en sona kalan Hasan Basri Çantay'ın Akifnâme'si; Eşref Edip'in (2 cilt) ve Midhad Cemal'in Mehmet Akif'leri; bu dört büyük cilt, Akif hakkında bugün en temel kaynaklarımız arasında sayılırlar. Dolayısıyla bu dört cilt, Akif konusunda yapılacak her türlü çalışmalar için, sağlam birer hazine değerindedirler. Kaldı ki bu husus, bugünden geriye bakarak çıkarılan bir sonuç olmayıp, daha 1939 şartlarında farkına varılmış bir kaziyye hükmündedir.

Rahmetli Osman Nuri Ergin ise bir yazısında,bu çalışmaların her birini, birer “irfan abidesi” olarak telâkki eder. Sonra da bunları, Mehmet Akif'in Edirnekapı'daki mezarının başına, dört sütun hâlinde diker.

Merhum Nurettin Topçu'nun; “Edebiyat ve sanat tarihimizde Akif'in yeri, derinlikte Yunus'ların ayakucunda ise de, azametle parlaklıkta Fuzûlî'lerle Sinan'ların başucundadır. Akif, yalnız yirminci asrın Müslüman-Türk şairi değil, dokuz yüz yıllık tarihimizin en yükseklerde duran terennümcüsüdür. O koca bir tarihin türbedârıdır.” Diye anlatmaya çalıştığı

Akifname bir yönüyle Mehmet Akif'e dair hatıraları, bir yönüyle de Akif'i tanıyan, seven, sevmeyen geniş bir çevrenin intibâlarını ihtiva eder. Ayrıca eser, Hasan Basri Çantay gibi âlim bir kişiliğin şahitlik ettiği, fakat kırılmalar şeklinde devam eden uzun bir dönemin de aynası mesabesindedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat