9786051552644
383142
https://www.tdedkitap.com/akdeniz-1
Akdeniz
14.07
Dünya Klasikleri serileri içinde belki de en fazla ihmal edilen yazarlardan biridir Panait Istrati. Herkesin Dostoyevski'den, Tolstoy'dan, Balzac'tan hiç olmazsa birkaç kitap ismi sayabildigi bugün, Panait Istrati maalesef samimiyetine, insana olan güvenine ve umuduna nispetle ayni ölçüde taninmiyor. Belma Aksun'un enfes Türkçesiyle okurlarimizla bulusturdugumuz Akdeniz romani hakkinda bakin Istrati'nin kendisi neler diyor:
Neden iyiligin kötülüge galebe çalmasi konusunda bu kadar duyarliyiz? Neden namussuzun yenik düsmesinden sevinç duyariz? Çünkü iyi olarak dogmusuzdur. Ama bu zafer ve bu yenilgi insanlara romanlarda, tiyatroda ve ekranlarda degil yasanan hayatta kanitlanmalidir. Iste pek nadiren, binde bir yapilan budur.
Nadiren yapilmasinin iki sebebi vardir: Her ne kadar insan, öncelikle iyi olarak dünyaya gelmisse de ayni zamanda kendini begenmis, kibirli, bencil bir yaratiktir da. Hayatta cömertçe davranmak çok zor oldugundan, insanlarin büyük çogunlugu tamamen aksi yönde hareket eder.
Oysa benim hayatim boyunca –çok acili bir hayatti bu– elimden geldigince en eksiksiz olarak yaptigim yegâne eylem, bu zorlugu yenmek yani cömertçe davranmak olmustur. Evet, hayatimin en ufak bir soguk alginliginin insafina kaldigi bugün, evet herkesin önünde, açikça sunu söyleyebilirim: Hayatimi arayip tarayin, onda benim aleyhimde istediginiz her seyi bulursunuz ama insanliga felaket getiren o kusuru; bencilligi bulamazsiniz.
Benim Adrien Zograffi'm budur iste.
Adrien, söz gelimi cömertçe, mertçe yasayabilmek ya da yasamak zorunda olmak için ille de umursamaz ya da erdemli olmak gerekmedigini kanitlar. Zira cömertlik, mertlik, ruhu bencillikten daha fazla tatmin eder, haz verir.
Hayat, evrensel acilarin ortasinda sefalete karsi sadece güvende olundugu, ya da bugünkü kiyamet ortaminda artistlerin, ahlakçilarin çogu gibi, muhtesem bir villada, etrafi güzel kadinlar, dalkavuk dostlar, süper limuzinler, güzel köpeklerle çevrili olarak yasandigi zaman güzel degildir.
Belki de hayat, hemen herkesin yaptigi gibi tüm imkânlara ve hatta zevke sahip olduktan sonra, her tür utanç yükünden azade bir vicdanla kuru tahta üzerinde ölürken daha güzeldir.
Zira yolsuz, elektriksiz ve hatta hijyensiz de yasanabilir ama temiz ruhlar olmadan yasanmaz.
Neden iyiligin kötülüge galebe çalmasi konusunda bu kadar duyarliyiz? Neden namussuzun yenik düsmesinden sevinç duyariz? Çünkü iyi olarak dogmusuzdur. Ama bu zafer ve bu yenilgi insanlara romanlarda, tiyatroda ve ekranlarda degil yasanan hayatta kanitlanmalidir. Iste pek nadiren, binde bir yapilan budur.
Nadiren yapilmasinin iki sebebi vardir: Her ne kadar insan, öncelikle iyi olarak dünyaya gelmisse de ayni zamanda kendini begenmis, kibirli, bencil bir yaratiktir da. Hayatta cömertçe davranmak çok zor oldugundan, insanlarin büyük çogunlugu tamamen aksi yönde hareket eder.
Oysa benim hayatim boyunca –çok acili bir hayatti bu– elimden geldigince en eksiksiz olarak yaptigim yegâne eylem, bu zorlugu yenmek yani cömertçe davranmak olmustur. Evet, hayatimin en ufak bir soguk alginliginin insafina kaldigi bugün, evet herkesin önünde, açikça sunu söyleyebilirim: Hayatimi arayip tarayin, onda benim aleyhimde istediginiz her seyi bulursunuz ama insanliga felaket getiren o kusuru; bencilligi bulamazsiniz.
Benim Adrien Zograffi'm budur iste.
Adrien, söz gelimi cömertçe, mertçe yasayabilmek ya da yasamak zorunda olmak için ille de umursamaz ya da erdemli olmak gerekmedigini kanitlar. Zira cömertlik, mertlik, ruhu bencillikten daha fazla tatmin eder, haz verir.
Hayat, evrensel acilarin ortasinda sefalete karsi sadece güvende olundugu, ya da bugünkü kiyamet ortaminda artistlerin, ahlakçilarin çogu gibi, muhtesem bir villada, etrafi güzel kadinlar, dalkavuk dostlar, süper limuzinler, güzel köpeklerle çevrili olarak yasandigi zaman güzel degildir.
Belki de hayat, hemen herkesin yaptigi gibi tüm imkânlara ve hatta zevke sahip olduktan sonra, her tür utanç yükünden azade bir vicdanla kuru tahta üzerinde ölürken daha güzeldir.
Zira yolsuz, elektriksiz ve hatta hijyensiz de yasanabilir ama temiz ruhlar olmadan yasanmaz.
Dünya Klasikleri serileri içinde belki de en fazla ihmal edilen yazarlardan biridir Panait Istrati. Herkesin Dostoyevski'den, Tolstoy'dan, Balzac'tan hiç olmazsa birkaç kitap ismi sayabildigi bugün, Panait Istrati maalesef samimiyetine, insana olan güvenine ve umuduna nispetle ayni ölçüde taninmiyor. Belma Aksun'un enfes Türkçesiyle okurlarimizla bulusturdugumuz Akdeniz romani hakkinda bakin Istrati'nin kendisi neler diyor:
Neden iyiligin kötülüge galebe çalmasi konusunda bu kadar duyarliyiz? Neden namussuzun yenik düsmesinden sevinç duyariz? Çünkü iyi olarak dogmusuzdur. Ama bu zafer ve bu yenilgi insanlara romanlarda, tiyatroda ve ekranlarda degil yasanan hayatta kanitlanmalidir. Iste pek nadiren, binde bir yapilan budur.
Nadiren yapilmasinin iki sebebi vardir: Her ne kadar insan, öncelikle iyi olarak dünyaya gelmisse de ayni zamanda kendini begenmis, kibirli, bencil bir yaratiktir da. Hayatta cömertçe davranmak çok zor oldugundan, insanlarin büyük çogunlugu tamamen aksi yönde hareket eder.
Oysa benim hayatim boyunca –çok acili bir hayatti bu– elimden geldigince en eksiksiz olarak yaptigim yegâne eylem, bu zorlugu yenmek yani cömertçe davranmak olmustur. Evet, hayatimin en ufak bir soguk alginliginin insafina kaldigi bugün, evet herkesin önünde, açikça sunu söyleyebilirim: Hayatimi arayip tarayin, onda benim aleyhimde istediginiz her seyi bulursunuz ama insanliga felaket getiren o kusuru; bencilligi bulamazsiniz.
Benim Adrien Zograffi'm budur iste.
Adrien, söz gelimi cömertçe, mertçe yasayabilmek ya da yasamak zorunda olmak için ille de umursamaz ya da erdemli olmak gerekmedigini kanitlar. Zira cömertlik, mertlik, ruhu bencillikten daha fazla tatmin eder, haz verir.
Hayat, evrensel acilarin ortasinda sefalete karsi sadece güvende olundugu, ya da bugünkü kiyamet ortaminda artistlerin, ahlakçilarin çogu gibi, muhtesem bir villada, etrafi güzel kadinlar, dalkavuk dostlar, süper limuzinler, güzel köpeklerle çevrili olarak yasandigi zaman güzel degildir.
Belki de hayat, hemen herkesin yaptigi gibi tüm imkânlara ve hatta zevke sahip olduktan sonra, her tür utanç yükünden azade bir vicdanla kuru tahta üzerinde ölürken daha güzeldir.
Zira yolsuz, elektriksiz ve hatta hijyensiz de yasanabilir ama temiz ruhlar olmadan yasanmaz.
Neden iyiligin kötülüge galebe çalmasi konusunda bu kadar duyarliyiz? Neden namussuzun yenik düsmesinden sevinç duyariz? Çünkü iyi olarak dogmusuzdur. Ama bu zafer ve bu yenilgi insanlara romanlarda, tiyatroda ve ekranlarda degil yasanan hayatta kanitlanmalidir. Iste pek nadiren, binde bir yapilan budur.
Nadiren yapilmasinin iki sebebi vardir: Her ne kadar insan, öncelikle iyi olarak dünyaya gelmisse de ayni zamanda kendini begenmis, kibirli, bencil bir yaratiktir da. Hayatta cömertçe davranmak çok zor oldugundan, insanlarin büyük çogunlugu tamamen aksi yönde hareket eder.
Oysa benim hayatim boyunca –çok acili bir hayatti bu– elimden geldigince en eksiksiz olarak yaptigim yegâne eylem, bu zorlugu yenmek yani cömertçe davranmak olmustur. Evet, hayatimin en ufak bir soguk alginliginin insafina kaldigi bugün, evet herkesin önünde, açikça sunu söyleyebilirim: Hayatimi arayip tarayin, onda benim aleyhimde istediginiz her seyi bulursunuz ama insanliga felaket getiren o kusuru; bencilligi bulamazsiniz.
Benim Adrien Zograffi'm budur iste.
Adrien, söz gelimi cömertçe, mertçe yasayabilmek ya da yasamak zorunda olmak için ille de umursamaz ya da erdemli olmak gerekmedigini kanitlar. Zira cömertlik, mertlik, ruhu bencillikten daha fazla tatmin eder, haz verir.
Hayat, evrensel acilarin ortasinda sefalete karsi sadece güvende olundugu, ya da bugünkü kiyamet ortaminda artistlerin, ahlakçilarin çogu gibi, muhtesem bir villada, etrafi güzel kadinlar, dalkavuk dostlar, süper limuzinler, güzel köpeklerle çevrili olarak yasandigi zaman güzel degildir.
Belki de hayat, hemen herkesin yaptigi gibi tüm imkânlara ve hatta zevke sahip olduktan sonra, her tür utanç yükünden azade bir vicdanla kuru tahta üzerinde ölürken daha güzeldir.
Zira yolsuz, elektriksiz ve hatta hijyensiz de yasanabilir ama temiz ruhlar olmadan yasanmaz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.