9789758717071
497685
https://www.tdedkitap.com/ahlakin-ve-dinin-iki-kaynagi
Ahlakın ve Dinin İki Kaynağı
184.00
Ünlü Fransiz felsefeci Henri Bergson'un düsünce tarihinde özgün bir yeri vardir. Bergson'a göre, gerçekten varolan sey madde, cansiz varlik degildir; gerçeklik süredir ve bunu yalnizca sezgi kavrayabilir. Zaman bir birikimdir. Gelecek hiçbir zaman geçmisin aynisi olamaz, zira her adimda yeni bir tecrübe ortaya çikar. O, bilinçli bir varlik için var olmanin degismek oldugunu kabul eder, zira degismek olgunlasmak demektir; olgunlasmak ise, sonsuzca kendi kendini yaratmak demektir. Bu, yalnizca bilinçli insan varligi için degil, fakat bütün gerçeklik için böyledir. Bergson gelismeyi, ancak süre olarak anladigimiz takdirde her seyi berrakliga kavusturabilecegimizi söyler. Bergson'un Ahlâkin ve Dinin Iki Kaynagi'nda temel yaklasimi duragan ile devingen arasinda kurdugu temel karsitliktir. Bu karsitliklardan birinin kökleri zihindedir ve bilime, onun duragan, mekanik ülkülerine ulasir, digeri sezgiye dayalidir, varligini felsefecilerin, sanatçilarin ve büyük mistiklerin yaratici atiliminda bulur: “Azizlerin niçin taklitleri vardir ve iyiligin büyük insanlari neden arkalarindan yiginlari sürüklemislerdir? Hiçbir sey istemiyorlar ve buna ragmen elde ediyorlar. Çagirmak zorunda degillerdir; yalnizca varolurlar; varoluslari bir çagridir. Çünkü bu baska ahlâkin özelligi tam da budur. Dogal ödev baski veya zorlamayken, tam ve mükemmel ahlâkta bir çagri vardir.“ “Ruh, onu sürükleyen akimla derinden sarsilmis olarak, türün ve bireyin birbirlerini dairesel olarak kosullandirmasini isteyen yasadan bir an için kurtularak, kendi üzerinde dönmekten vazgeçer. Sanki onu çagiran bir sesi dinliyormus gibi durur. Daha sonra kendini ileriye dogru birakir. Onu hareket ettiren gücü dogrudan algilayamaz ama simgesel bir görmeyle onun tanimlanamaz varligini hisseder veya kesfeder. Sonra büyük bir nese, içinde eridigi bir esrime hâli veya kendinden geçis hâli gelir...“ (Arka Kapak)
Ünlü Fransiz felsefeci Henri Bergson'un düsünce tarihinde özgün bir yeri vardir. Bergson'a göre, gerçekten varolan sey madde, cansiz varlik degildir; gerçeklik süredir ve bunu yalnizca sezgi kavrayabilir. Zaman bir birikimdir. Gelecek hiçbir zaman geçmisin aynisi olamaz, zira her adimda yeni bir tecrübe ortaya çikar. O, bilinçli bir varlik için var olmanin degismek oldugunu kabul eder, zira degismek olgunlasmak demektir; olgunlasmak ise, sonsuzca kendi kendini yaratmak demektir. Bu, yalnizca bilinçli insan varligi için degil, fakat bütün gerçeklik için böyledir. Bergson gelismeyi, ancak süre olarak anladigimiz takdirde her seyi berrakliga kavusturabilecegimizi söyler. Bergson'un Ahlâkin ve Dinin Iki Kaynagi'nda temel yaklasimi duragan ile devingen arasinda kurdugu temel karsitliktir. Bu karsitliklardan birinin kökleri zihindedir ve bilime, onun duragan, mekanik ülkülerine ulasir, digeri sezgiye dayalidir, varligini felsefecilerin, sanatçilarin ve büyük mistiklerin yaratici atiliminda bulur: “Azizlerin niçin taklitleri vardir ve iyiligin büyük insanlari neden arkalarindan yiginlari sürüklemislerdir? Hiçbir sey istemiyorlar ve buna ragmen elde ediyorlar. Çagirmak zorunda degillerdir; yalnizca varolurlar; varoluslari bir çagridir. Çünkü bu baska ahlâkin özelligi tam da budur. Dogal ödev baski veya zorlamayken, tam ve mükemmel ahlâkta bir çagri vardir.“ “Ruh, onu sürükleyen akimla derinden sarsilmis olarak, türün ve bireyin birbirlerini dairesel olarak kosullandirmasini isteyen yasadan bir an için kurtularak, kendi üzerinde dönmekten vazgeçer. Sanki onu çagiran bir sesi dinliyormus gibi durur. Daha sonra kendini ileriye dogru birakir. Onu hareket ettiren gücü dogrudan algilayamaz ama simgesel bir görmeyle onun tanimlanamaz varligini hisseder veya kesfeder. Sonra büyük bir nese, içinde eridigi bir esrime hâli veya kendinden geçis hâli gelir...“ (Arka Kapak)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.