9789944978897
507578
https://www.tdedkitap.com/1711-prut-seferi-baltaci-mehmet-pasa-buyuk-petroya-karsi
1711 Prut Seferi Baltacı Mehmet Paşa Büyük Petro'ya Karşı
10.37
On sekizinci yüzyil yeni basladigi sirada, Kuzey ve Dogu Avrupa'daki güç dengeleri kalici ve kader çizici surette degismek yolundaydilar. On yedinci yüzyili felaketli iç çalkantilar, yabanci güçlerin istilalari ve taht kavgalariyla bogusarak geçiren Rus çarligi tüm bu badireleri sag atlatmis ve iktidara geçen Romanof hanedani idaresinde eskisinden de güçlü hale gelmisti. Yeni çar Birinci Petro, artik bati metotlarini her cihetten benimseyerek Rusya'yi düvel-i muazzama arasindaki yerine yükseltmeye hazirdi. Rusya'nin daha fazla güçlenmesi halinde durdurulamaz olacagini öngören Baltik hâkimi Isveç'in hirsli krali XII. Karl tehlikeyi daha bastan bertaraf etmek için Petro'ya karsi Kuzey Harbi'ni baslatmis fakat 1709'da Ukrayna'da vuku bulan Poltava muharebesinde yenilerek her seyini kaybetmis ve kalan adamlariyla beraber Osmanli Imparatorlugu sinirlarindaki Bender kalesine siginmisti. 1683 ile 1699 arasindaki savas felaketi ile ilk büyük maglubiyetine ugramis ve Karlofça muahedesi neticesinde Macaristan'i yitirmis bulunan Osmanli Imparatorlugu tüm bitkinligine ragmen, artik "Büyük" ünvani almis olan çar Petro'nun faaliyetlerinden son derece rahatsizlik duyuyor ve Isveç'in ardindan siranin kendisine gelecegini pek ala biliyordu. Iste bu ahval ve serait dâhilinde, XII. Karl'in israrli çabalari, Rus küstahligi ve Istanbul'daki entrikalar neticesi 1711 senesinde Osmanlilar Rusya'ya harp ilan ettiler ve Büyük Petro beklenen hesaplasma için ordusuyla beraber Prut ovasina yürüdü. Ünlü tarihçi Ahmet Refik Altinay'in kaleminden çikma iste bu küçük kitap tüm bu olan bitenleri, devrin birbirinden renkli sahsiyetlerini ve biri genç biri yasli iki büyük imparatorlugun trajikomik surette biten ilk büyük karsilasmasini olanca canli bir üslupla anlatmakta, tarihe not düsmektedir.
On sekizinci yüzyil yeni basladigi sirada, Kuzey ve Dogu Avrupa'daki güç dengeleri kalici ve kader çizici surette degismek yolundaydilar. On yedinci yüzyili felaketli iç çalkantilar, yabanci güçlerin istilalari ve taht kavgalariyla bogusarak geçiren Rus çarligi tüm bu badireleri sag atlatmis ve iktidara geçen Romanof hanedani idaresinde eskisinden de güçlü hale gelmisti. Yeni çar Birinci Petro, artik bati metotlarini her cihetten benimseyerek Rusya'yi düvel-i muazzama arasindaki yerine yükseltmeye hazirdi. Rusya'nin daha fazla güçlenmesi halinde durdurulamaz olacagini öngören Baltik hâkimi Isveç'in hirsli krali XII. Karl tehlikeyi daha bastan bertaraf etmek için Petro'ya karsi Kuzey Harbi'ni baslatmis fakat 1709'da Ukrayna'da vuku bulan Poltava muharebesinde yenilerek her seyini kaybetmis ve kalan adamlariyla beraber Osmanli Imparatorlugu sinirlarindaki Bender kalesine siginmisti. 1683 ile 1699 arasindaki savas felaketi ile ilk büyük maglubiyetine ugramis ve Karlofça muahedesi neticesinde Macaristan'i yitirmis bulunan Osmanli Imparatorlugu tüm bitkinligine ragmen, artik "Büyük" ünvani almis olan çar Petro'nun faaliyetlerinden son derece rahatsizlik duyuyor ve Isveç'in ardindan siranin kendisine gelecegini pek ala biliyordu. Iste bu ahval ve serait dâhilinde, XII. Karl'in israrli çabalari, Rus küstahligi ve Istanbul'daki entrikalar neticesi 1711 senesinde Osmanlilar Rusya'ya harp ilan ettiler ve Büyük Petro beklenen hesaplasma için ordusuyla beraber Prut ovasina yürüdü. Ünlü tarihçi Ahmet Refik Altinay'in kaleminden çikma iste bu küçük kitap tüm bu olan bitenleri, devrin birbirinden renkli sahsiyetlerini ve biri genç biri yasli iki büyük imparatorlugun trajikomik surette biten ilk büyük karsilasmasini olanca canli bir üslupla anlatmakta, tarihe not düsmektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.