1001 Fıçı Bira

Stok Kodu:
9789944362719
Sayfa Sayısı:
126
Basım Tarihi:
2013-01
Kategori:
%20 indirimli
18,00TL
14,40TL
9789944362719
504244
1001 Fıçı Bira
1001 Fıçı Bira
14.40

"Anne, ben nezarethanede kalacaksam bunun yüce amaçlar ugruna olmasini istedim hep, ama bir türlü olmadi. Hep sokaklarda içki içtigim için içeri alindim. Baskomiser ne suç isledigimizi sordugunda, yanindaki memur küçümseyerek hep ayni cevabi verdi. "Umuma açik yerde alkollü içecekler tüketmek. " Anne, tek suçumuz buydu hayatta; umuma açik yerlerde alkollü içecekler tüketmek. Suçluyum ben Anne, oglun sandigin gibi temiz, lekesiz biri degil, umuma açik yerlerde alkollü içkiler tüketen bir serseri, ama suçluyum diye beni yargilama Anne; bu suçu kocan da isledi, büyük oglun da isledi, hatta belki de o bu suçu aramizda en fazla isleyen kisi olarak suç dünyasina adini altin harflerle yazdirdi."Oradaki herkes bir kasabanin ne oldugunu çok iyi bilir… Bazen koruyan ve kollayan bir siginaktir kasaba, bazen bir oyun bahçesi, bazen ise çocuklar kadar acimasiz gardiyanlarin korudugu bir hapishane… Ama "Rüzgara Boris Vian okutanlar" için büyük, zamanla ve mekanla sinirli olmayan bir meyhaneydi Lüleburgaz... Ve bu kitap o büyük meyhanenin müdavimlerinin hikayesi… Çiçekçi deposunda, okul bahçesinde, evlerin avlusunda, dumanalti dernek lokallerinde ve hatta mezarlikta içip, içip ve daha da içip körkütük âsik olanlarin öyküsü... Ferhat Uludere, 1001 Fiçi Bira'da tasradaki günlük hayatin tekdüzeligini tüm çiplakligiyla yansitirken, Trakya yasamini ayrintilarini da gözlerimizin önüne seriyor. Efsanevi Kel Sükrü'nün Lüleburgaz'da yarattigi "1001 Fiçi Bira" adli meyhane bu romanla birlikte yeniden diriliyor... Simdi geriye tek söz kaliyor söyleyecek: Aksinnnnn!

"Anne, ben nezarethanede kalacaksam bunun yüce amaçlar ugruna olmasini istedim hep, ama bir türlü olmadi. Hep sokaklarda içki içtigim için içeri alindim. Baskomiser ne suç isledigimizi sordugunda, yanindaki memur küçümseyerek hep ayni cevabi verdi. "Umuma açik yerde alkollü içecekler tüketmek. " Anne, tek suçumuz buydu hayatta; umuma açik yerlerde alkollü içecekler tüketmek. Suçluyum ben Anne, oglun sandigin gibi temiz, lekesiz biri degil, umuma açik yerlerde alkollü içkiler tüketen bir serseri, ama suçluyum diye beni yargilama Anne; bu suçu kocan da isledi, büyük oglun da isledi, hatta belki de o bu suçu aramizda en fazla isleyen kisi olarak suç dünyasina adini altin harflerle yazdirdi."Oradaki herkes bir kasabanin ne oldugunu çok iyi bilir… Bazen koruyan ve kollayan bir siginaktir kasaba, bazen bir oyun bahçesi, bazen ise çocuklar kadar acimasiz gardiyanlarin korudugu bir hapishane… Ama "Rüzgara Boris Vian okutanlar" için büyük, zamanla ve mekanla sinirli olmayan bir meyhaneydi Lüleburgaz... Ve bu kitap o büyük meyhanenin müdavimlerinin hikayesi… Çiçekçi deposunda, okul bahçesinde, evlerin avlusunda, dumanalti dernek lokallerinde ve hatta mezarlikta içip, içip ve daha da içip körkütük âsik olanlarin öyküsü... Ferhat Uludere, 1001 Fiçi Bira'da tasradaki günlük hayatin tekdüzeligini tüm çiplakligiyla yansitirken, Trakya yasamini ayrintilarini da gözlerimizin önüne seriyor. Efsanevi Kel Sükrü'nün Lüleburgaz'da yarattigi "1001 Fiçi Bira" adli meyhane bu romanla birlikte yeniden diriliyor... Simdi geriye tek söz kaliyor söyleyecek: Aksinnnnn!
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat